Yasağın kalkmasının önündeki engel: Sertifikasyon

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, uçak yolculuklarında yolcuların el bagajında taşıyabildiği sıvı miktarını sınırlayan uygulamaya son vermeye hazırlanırken, pratikte bu yasak bir süre daha devam edeceğe benziyor. Çünkü sıvı patlayıcıları tespit edecek olan ‘CT Tarayıcılar’ henüz sertifikasyon almış değil.

‘CT Tarayıcıları-Computarized Tomography Scanner’, tıp alanında kullanılan bilgisayarlı tomografi teknolojisini temel alarak, el bagajındaki sıvıların detaylı analizini yapabiliyor. Bu sayede, güvenlik kontrolü sırasında sıvıların içeriği kolayca tespit edilebiliyor.

AB Komisyonu, söz konusu tarayıcıların onaylandığını ve bu durumun teorik olarak el bagajında daha büyük sıvı kaplarının taşınmasına olanak tanıyacağını açıkladı. Komisyon, halihazırda AB üyesi 21 ülkedeki havalimanlarında yaklaşık 700 tarayıcının kullanıldığını ya da devreye alınmak üzere olduğunu bildirdi.

ACI daha temkinli yaklaşıyor

AB Komisyonu’nun bu açıklamasına karşı, üyelerini endüstri uygulamaları ve havalimanı standartları konusunda bilgilendiren, havalimanı yetkililerinin oluşturduğu bir kuruluş olan Uluslararası Havalimanları Konseyi, (Airport Council Internationl - ACI), sıvı yasağının kaldırılması konusuna daha temkinli yaklaşıyor.

C3 teknolojisini kullanan güvenlik tarayıcılarıyla donatılan bazı havalimanlarında yolcuların güvenlik kontrol noktalarında çantalarında daha fazla miktarda sıvı ve elektronik cihaz bulundurmalarına izin verilmeye başlandıysa da, bu durum AB genelinde geçerli değil. C3 tarayıcıları bulunmayan havalimanları 100 ml kısıtlaması uygulamaya devam ediyor.

Leidos, Nuctech ve Rapiscan gibi tedarikçilerin C3 güvenlik tarayıcıları ile donatılan bazı havalimanlarında kısıtlamanın kalkmamasının nedeni, yeni nesil C3 tarayıcılarının AB düzeyindeki yeniden sertifikalandırma sürecinde yaşanan gecikme. Bu gecikme nedeniyle operasyonel değişiklik, resmi olarak yürürlüğe giremiyor.

Yolcular havalimanı kılavuzunu kontrol etmeli

Havayolu ile seyahat eden yolcular, kullanacakları havalimanının belirli ekipmanları kullanıp kullanmadığına göre, sıvı yasağı ile karşılaşıp karşılaşmayabilirler. Bu nedenle ACI, tatsız sürprizle karşılaşmamaları için yolcuları seyahate çıkmadan önce kullanacakları havalimanlarının kılavuzunu kontrol etmelerini öneriyor.

Komisyon tarayıcıların onayını neden askıya aldı?

Eylül 2024’te Avrupa Komisyonu, mevcut test ve sertifikasyon protokolleriyle ilgili endişeler nedeniyle C3 tarayıcıları tam potansiyeli ile kullanımına ilişkin onayını askıya aldı. Bu değişiklik önceden kararlaştırılan koşullar altında sertifikalandırılmış ve kullanıma alınmış ekipmanları geriye dönük olarak etkiledi. Yani önceden sertifikalandırılmış olan ekipmanlar, orijinal sertifikasyon kapsamında tam kapasiteyle kullanılamaz hale geldi. Bu karar önemli aksaklıklara neden olurken, hukuki belirsizlik yarattı. Aynı zamanda havalimanlarının yeni nesil güvenlik kontrol noktası deneyimini planlama ve bu alana yatırım yapma kabiliyetini engelledi.

Uçağa hangi sıvılar sokulamaz? Yeni sistemle neler değişecek?

Şu anda Avrupa’da uçak yolculuklarında el bagajına en fazla 100 mililitre hacminde sıvı sokulmasına izin veriliyor. Su, şampuan, parfüm, losyon gibi ürünler bu sınırlamaya tabi. Yeni onaylanan CT tarayıcılarla birlikte bu sınırlamanın kalkması bekleniyor. Ancak sistem tüm havalimanlarında devreye girene kadar mevcut kurallar geçerliliğini koruyacak.

2006 yılında yürürlüğe giren sıvı kısıtlaması, uçaklarda sıvı patlayıcılarla terör saldırısı riskine karşı alınan bir güvenlik önlemiydi. Yeni teknoloji sayesinde bu yasak, Avrupa genelinde kaldırılabilir hale geliyor.

Sabiha Gökçen Havalimanı Büyüyor

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın yolcu kapasitesini 47 milyona çıkaracak olan Terminal 2 - Terminal 1 Entegrasyon Projesi” tüm hızıyla sünüyor.

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, geçtiğimiz hafta çalışmaları yerinde izleyerek İSG ve HEAŞ yönetiminden bilgi aldı.

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Meydan Otoritesi HEAŞ ile terminal işletmecisi ISG iş birliğinde gerçekleştirilen “Terminal 2 – Terminal 1 Entegrasyon Projesi” ile, havalimanının ilk terminali olan 24.000 metrekarelik Terminal 1 ile mevcutta kullanılan 238.600 metrekarelik Terminal 2, 2.400 metrekarelik bir köprü vasıtasıyla birbirine bağlanacak. Entegrasyon tamamlandığında Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın terminal büyüklüğü 265.000 metrekareye ulaşacak. Her iki terminali birbirine bağlayacak olan 240 metre uzunluğundaki köprünün çelik montajları tamamlandı. Uydu terminal olarak işleve alınması planlanan T1, mevcut terminalin (T2) Dış Hatlar 201 no’lu kapısından başlayarak özel bir köprü sistemi aracılığıyla bağlanarak yolcuların T1’de mevcut 8 adet ilave biniş kapısından faydalanması sağlanacak.

Yolcular ana terminal binasından (T2) check-in, bagaj ve pasaport işlemlerini tamamladıktan sonra T1’e yürüyen bantlar sayesinde geçiş yapacak.

Yenileme çalışmaları devam eden Terminal 1’in, yaklaşık 4 milyon yolcuya hizmet vermesi sağlanacak. Böylelikle Sabiha Gökçen Havalimanı’nın ilk terminali T1 ve mevcut terminal T2’nin yıllık yolcu kapasitesi toplamda 47 milyona ulaşacak.

Otopark da genişleyecek

Renovasyon ve güçlendirme çalışmalarının devam ettiği Terminal 1’de, holistik otopark projesiyle havalimanı çevresindeki trafik yükü hafifletilecek. Terminal 2 önündeki otopark, 4 bin 517 araç kapasitesinden 5 bin 543 araca çıkarılacak. 607 araç kapasitesine sahip Terminal 1 otoparkı ise 1029 araç kapasitesine çıkarılacak. Böylece havalimanı otopark kapasitesi 5 bin 124’ten 6 bin 752 araca yükselmiş olacak.

İstanbul’un havacılık vizyonuna katkı sağlayacak

Yakın tarihte hizmete sunulacak T1 terminaliyle ilgili yolcu kapasitesinin önemli ölçüde artırılacağını belirten İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Meydan Otoritesi HEAŞ Genel Müdürü Faruk Kacır, “Yenilenen vizyonuyla hizmete açacağımız T1 terminalimiz, modern mimarisi, gelişmiş teknolojik altyapısı, yolcu konforuna yönelik çözümleri ve sürdürülebilir yapısı ile sadece havalimanımızın değil, İstanbul’un da havacılık vizyonuna katkı sağlayacak bir projedir. Hedefimiz hem iç hem de dış hatlarda artan talebi karşılamak ve yolcularımıza hızlı, güvenli ve konforlu bir seyahat deneyimi sunmaktır” dedi.